Ceza Hukukunda El Koyma

Ceza Hukukunda Yakalama ve Gözaltı
Şubat 16, 2022
Ceza Hukukunda Keşif
Şubat 17, 2022
Tümünü Oku

Ceza Hukukunda El Koyma

Eşya veya kazancın muhafaza altına alınması ve bunlara elkonulması Madde 123 –

(1) İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır.

(2) Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya elkonulabilir.

(3) (Ek:27/12/2020-7262/19 md.) Muhafaza altına alınan veya elkonulan eşya ya da malvarlığı değerlerinin kıymeti tespit edilir.

İstenen eşyayı vermeyenler hakkında yapılacak işlem Madde 124 –

(1) 123 üncü maddede yazılı eşya veya diğer malvarlığı değerlerini yanında bulunduran kişi, istem üzerine bu şeyi göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür.

(2) Kaçınma hâlinde bu şeyin zilyedi hakkında 60 ıncı maddede yer alan disiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak, şüpheli veya sanık ya da tanıklıktan çekinebilecekler hakkında bu hüküm uygulanmaz.

Zilyet söz konusu malvarlığı değerini göstermek ve teslim etmek zorundadır. Kastımız şüpheli veya sanık değil zilyettir ve zilyet eşyanın yerini göstermek zorundadır. Ancak yerini bilmesine rağmen göstermiyorsa ve bu bir şekilde bulunamıyorsa bu durumda zilyet bakımından disiplin hapsi uygulaması söz konusu olabiliyor

Muhafaza altına alma, rıza ile yapıldığı için karar gerekmeyecekse de el koymaya yetkili olanlar bakımından el koyma tedbiri uygulanacaksa bu kararın alınması gerekiyor. Zilyedin mal varlığı değeri üzerindeki tasarruf yetkisine, rızası olmamasına, rağmen kaldırılmasına el koyma diyoruz. Burada mülkiyet kamuya devredilmiş değildir, ancak zilyedin tasarruf yetkisini bu anlamda sınırlamış oluyoruz. Medeni muhakemedeki, “ihtiyati tedbir” ya da İcra iflastaki “ihtiyati hacze” benzediğini ifade edebiliriz.

El koymada iki tür mal varlığı değeri söz konusu olur dedik: Delil olabilecek eşya veya eşya ya da kazanç müsaderesi konusu oluşturan malvarlığı değerleri.

Elkonulamayacak mektuplar, belgeler

Madde 126 –
1) Şüpheli veya sanık ile 45 ve 46 ncı maddelere göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere; bu kimselerin nezdinde bulundukça elkonulamaz.

Elkoyma kararını verme yetkisi

Madde 127 –

(1) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/16 md.) Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir.
(2) Kolluk görevlisinin açık kimliği, elkoyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir.
(3) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/16 md.) Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar.

(4) Zilyedliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebilir.
(5) Elkoyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir.
(6) (Değişik: 25/7/2018-7145/15 md.) Askerî mahallerde yapılacak elkoyma işlemi, Cumhuriyet savcısının nezaretinde askerî makamların katılımıyla adlî kolluk görevlileri tarafından yerine getirilir.

128/1

(1) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait;

a) Taşınmazlara,
b) Kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına,
c) Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba,
d) Gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara,
e) Kıymetli evraka,
f) Ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına,
g) Kiralık kasa mevcutlarına,
h) Diğer malvarlığı değerlerine, elkonulabilir.

Somut olarak belirlenen bu taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerinin şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, elkoyma işlemi yapılabilir. (Ek cümle: 21/2/2014 – 6526/10 md.) Bu madde kapsamında elkoyma kararı alınabilmesi için ilgisine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Mali Suçları Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınır. Bu rapor en geç üç ay içinde hazırlanır. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre talep üzerine iki ay daha uzatılabilir

Madde 128/8-9

(8) Bu madde hükmüne göre alınan elkoyma kararının gereklerine aykırı hareket edilmesi halinde, Türk Ceza Kanununun “Muhafaza görevini kötüye kullanma” başlıklı 289 uncu maddesi hükümleri uygulanır.

(9) (Değişik: 24/11/2016-6763/25 md.) Bu madde hükümlerine göre elkoymaya ve onuncu fıkra uyarınca kayyım atanmasına ancak hâkim karar verebilir

Postada elkoyma

Madde 129 –
(1) Suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmî veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hâkimin veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararı ile elkonulabilir.

(2) Hâkim kararının veya Cumhuriyet savcısının emrinin kendilerine bildirilmesi üzerine elkoyma işlemini yerine getiren kolluk memurları, birinci fıkrada belirtilen gönderilerin içinde bulunduğu zarfları veya paketleri açamazlar. Elkonulan gönderiler, ilgili posta görevlilerinin huzuru ile mühür altına alınıp derhâl elkoyma kararını veya emrini veren hâkim veya Cumhuriyet savcısına teslim edilir.

129/3,4,5

(3) (Ek:20/11/2017-KHK-696/94 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/89 md.)
(1) Elkoyma kararı veya emrinin aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak verilmesi halinde gönderilerin bulunduğu zarf veya paketler Cumhuriyet savcısının talimatıyla kolluk memurları tarafından açılabilir.

a) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi (madde 174),
2. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
suçları.
b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci ve 13 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
c) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 67 nci ve 68 inci maddelerinde tanımlanan suçlar.

(4) Soruşturma ve kovuşturmanın amacına zarar vermek olasılığı bulunmadıkça, alınmış
tedbirler ilgililere bildirilir.

(5) Açılmamasına veya açılıp da içeriği bakımından adliyenin eli altında tutulmasına gerek bulunmadığına karar verilen gönderiler, hemen ilgililerine teslim olunur

Avukat bürolarında arama, elkoyma ve postada elkoyma Madde 130 –

(1) Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur.

(2) Arama sonucu elkonulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim elkonulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu saptadığında, elkonulan şey derhâl avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmidört saat içinde verilir.

(3) Postada elkoyma durumunda bürosunda arama yapılan avukat veya baro başkanı veya onu temsil eden avukatın karşı koyması üzerine ikinci fıkrada belirtilen usuller uygulanır.

Avukatlık Kanunu 58.madde:

Soruşturmaya yetkili Cumhuriyet Savcısı: Madde 58 –

(Değişik : 23/1/2008-5728/331 md.) Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve kayıtlı olunan baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. (1) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da verilemez.

Avukat bürolarında arama, el koymanın neden ayrık düzenlendiğini sorarsanız cevabını tahmin edebilirsiniz aslında. Savunma hakkı bakımından, avukatın müvekkili ile olan arasındaki sır ilişkisi ve sır saklama yükümlülüğünün korunabilmesi amacıyla bu şekilde ayrık bir düzenleme yapıldığı ve arama ve el koymanın yapılabilmesi için daha nitelikli şartların arandığını görüyoruz.

İlk fıkraya bakacak olursak, öncelikle bu fıkrada gecikmesinde sakınca bulunan halden vesaire değil mutlaka ve mutlaka bir mahkeme ya da hakim kararı olmasından bahsediyor. Mahkeme ya da hakim kararı yetmez, bu arama sırasında cumhuriyet savcısının mutlaka orada bulunması isteniyor. Bu da yetmez, baro başkanının veya onu temsil eden bir avukatın da avukat ofisinde yapılan arama bakımından orada hazır bulundurulması emredici bir hüküm olarak düzenlenmiştir.

Burada bürodan bahsedilmiş ve fakat konuttan bahsedilmemiş olduğunu görüyoruz. Bunun da acaba buraya girmesi gerekir mi diye düşünecek olursanız kuşkusuz dahil olması gerecektir çünkü avukatın konutunda da yine mesleği ile ilgili bilgi ve belgelerin eşyaların bulması mümkündür. Aslında bununla ilgili bir hüküm Avukatlık Kanunu Madde 58’de öngörülmüştür.
Bu hükümde de belli birtakım eksiklikler olduğunu söyleyebiliriz ancak Avukatlık Kanunu’ndaki hüküm ışığında avukatın konutunda da aynı usulle aranması gerektiğinden bahsedebiliriz. Yargılama makamı kararı şarttır, kanun sadece mahkeme demiş. Gecikmede tehlike olsa bile savcı kararıyla yapılamaz. Mahkeme bakımından da bu kararın “sulh ceza hakimi” tarafından verileceğini belirtebiliriz.

130/2’ye baktığımızda ise söz konusu eşyanın, belgenin müvekkille avukat arasındaki yazışmalara ya da aralarındaki mesleki ilişkiye ait olduğu öne sürülerek karşı koyulacak olursa, ilgili eşya artık mutlaka kapalı zarf içerisine konulacaktır. Bu konuda da 24 saat içinde yetkili hâkim tarafından mutlaka bir karar verilmesi gerekecektir.

130/3’te de yine aynı şekilde meslekle ilişkiye dair olduğu ileri sürülecek olan şeyler bakımından zarfa alınma ve bunun hakim huzurunda açılması usulü işletilecektir. Ancak burada, postada el koymadan bahsettiğimize göre bu el koyma kararına karşı çıkılabilmesi için ilgililerin mutlaka bundan haberdar edilmesi gerekir. O nedenle 129/3’te öngörülen bildirim usulünün 130/3 bakımından uygulanması mümkün değildir. 129/3’te öngörülen soruşturmanın amacına zarar verme olasılığının varlığı tartışması yapılmaksızın mutlaka “avukat bakımından postada el koymada” ilgilisine bildirimde bulunulması bir zorunluluktur. Avukat bakımlar 129/3 bu anlamda işletilmesi mümkün değildir.

Elkonulan eşyanın iadesi Madde 131 –

(1) Şüpheliye, sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde, re’sen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir. İstemin reddi kararlarına itiraz edilebilir.

(2) 128 inci madde hükümlerine göre elkonulan eşya veya diğer malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak artık ihtiyaç bulunmaması halinde, sahibine iade edilir.

Şimdi “el konulan eşyanın iadesinden” de kısaca bahsedeceğim ancak sonrasında “el konulan eşyanın muhafazası veya elden çıkarılmasını” kendiniz okuyunuz

İlk fıkradan başlayacak olursak, el koyma tedbiri de bir koruma tedbiridir ve haliyle geçici olarak öngörülebilir. En fazla muhakemenin sonuna kadar sürebilir, muhakemenin sonunda ise ya müsadere edilir ya da zilyedine geri verilir. Elbette ama el koyma tedbirinin sebebi ortadan kalkacak olursa muhakemenin sonunun beklenmesine de gerek yoktur. Müsaderesi gerekmeyen bir şey söz konusu olduğunda ve artık delil olarak da kullanılmayacağı halinde muhakeme yönünden muhafazasına gerek kalınmadığından “şey” ilgilisine geri verilir. Yetkili merciin kim olduğu kanunda belirtilmiş. Eğer iade talebinde bulunulur da buna red karar verilecek olursa da, bu karara karşı itiraz edilebilir. İlk fıkra açısından bir problem yok ama ikinci fıkrada daha önce söylediğimiz bir hususla çelişki yaratan bir düzenleme görüyoruz. İkinci fıkrayı anlamak zor çünkü 128. maddede açıkça “bu değerler ve taşınmazın ya da hak ve alacaklarının zaten mutlaka ve mutlaka şüpheliye veya sanığa ait olması” gerektiği yazıyor. Şüpheli veya sanığa ait değilse bunlara el konulması mümkün olmadığından 131/2’nin anlamlandırılması oldukça zor.

Elkonulan eşyanın muhafazası veya elden çıkarılması

Madde 132 –(1) Elkonulan eşya, zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde, hükmün kesinleşmesinden önce elden çıkarılabilir.

(2) Elden çıkarma kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir.

(3) Karar verilmeden önce eşyanın sahibi olan şüpheli, sanık veya ilgili diğer kişiler dinlenir; elden çıkarma kararı, kendilerine bildirilir.

(4) Elkonulan eşyanın değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınır.

(5) Elkonulan eşya, soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından, bakım ve gözetimiyle ilgili tedbirleri almak ve istendiğinde derhâl iade edilmek koşuluyla, muhafaza edilmek üzere, şüpheliye, sanığa veya diğer bir kişiye teslim edilebilir. Bu bırakma, teminat gösterilmesi koşuluna da bağlanabilir.

(6) Elkonulan eşya, delil olarak saklanmasına gerek kalmaması halinde, rayiç değerinin derhâl ödenmesi karşılığında, ilgiliye teslim edilebilir. Bu durumda müsadere kararının konusunu, ödenen rayiç değer oluşturur.

Zorlama amaçlı elkoyma ve teminat belgesi Madde 248 –

(1) Kaçağın Cumhuriyet savcısına başvurmasını veya duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi veya mahkeme kararıyla elkonulabilir ve gerektiğinde idaresi için kayyım atanır. Elkoyma ve kayyım atama kararı müdafiine bildirilir.

 

Bize Ulaşın
close slider

0532 517 33 95
Harita