İlk olarak burada bilinmesi gereken ihalenin feshinin şikâyet yolu ile icra mahkemesinden istendiğidir. İhalenin feshi hem taşınır hem de taşınmazlar için olasıdır. Ayrıca karıştırılmaması gereken bir diğer husus ise ihalenin feshi ile ihalenin kaldırılması durumlarının birbirinden farklı olduklarıdır. İhalenin feshi; hukuka uygun olmayan bir şekilde gerçekleştirilmiş olan ihalenin iptal edilmesi şeklinde tanımlanırken ihalenin kaldırılması ise hukuk çerçevesinde gerçekleştirilmiş bir ihale sonucunda satış bedelinin ödenmemiş olması sonucunda ihalenin sonra erdirilmiş olmasıdır.
İhalenin usulüne uygun gerçekleşmemiş olması durumunda ihalenin feshi talep edilir. Usulsüzlük farklı zamanlarda ve durumlarda yapılmış olabilir. Bunlar ise şu şekildedir;
İlanın kanuna uygun yapılmaması, süresinde yapılmayan satış talebi üzerine açık artırma yapılması ya da satış ilanının ilgililere tebliğ edilmemiş olması gibi ihalenin hazırlık döneminde ortaya çıkabilecek durumlar ihaleyi etkileyecek hukuka aykırı işlemler olduğu için ihalenin feshi nedenlerindendir.
Artırmaya ilanda belirtilen saatten önce başlanması, yetkisiz memur tarafından ihalenin yapılması, ekonomik açıdan zorunlu olmadığı halde birden fazla taşınmazın aynı anda birlikte satılması gibi artırma ve ihalenin yapılması esnasında ortaya çıkabilecek durumlar ihaleyi etkileyecek hukuka aykırı işlemler olduğu için ihalenin feshi nedenlerindendir.
Kanuna ve ahlaka uygun olmayan davranışlar sonucunda ihalenin düzen içinde hukuka göre yapılmamasının engellenmiş olması ihalenin feshi nedenlerindendir. Ayrıca kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği için ihaleye fesat karıştırmış olan kişinin kendisi ihalenin feshini isteyemez.
Taşınmazın yüz ölçümünün olduğundan fazla gösterilmesi, taşınmazın imar durumunun şartnamede yanlış gösterilmesi ya da taşınmazın oda sayısının olduğundan fazla gösterilmesi gibi durumlar neticesinde alıcının esaslı hataya düşmesi ihalenin feshi nedenlerindendir.
Burada davanın görüldüğü icra mahkemesi ihaleyi yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesidir. İhalenin feshini; satış talep eden alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye katılanlar talep edebilirler. İhalenin gerçekleştirildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde ihalenin feshi istenebilir. İhalenin feshini talep eden kişinin öne sürdüğü usulsüzlük sonrasında kendi menfaatinin zarar gördüğünü kanıtlaması gerekmektedir.
Bir diğer bilinmesi gereken ise ihalenin feshinin bir şikâyet olduğu yani bir dava olmadığıdır. Bundan dolayı ihalenin feshini isteyen kişinin talebinde bütün ilgilileri karşı taraf göstermesi gerekmektedir. Burada davacı ve davalı sıfatları kullanılmamaktadır.
İhalenin feshi isteminden sonra icra mahkemesi bu talebin gerekli olup olmadığını incelerken her türlü delili kullanabilir. İcra mahkemesi ihalenin feshi istemini reddederse bu karar maddi anlamda kesin hüküm taşır. Fakat Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bu duruma “İhalenin feshi isteminin reddedilmiş olması temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmaz” şekilde cevap vererek “tapu iptali” ve “tescil davası”nın her zaman açılacağını kabul eder.
Ret kararı kesinleştikten sonra taşınmaz malın alıcı adına tescil edilmesi için icra dairesi tarafından tapu dairesine yazı gönderilir. Eğer icra mahkemesi ihalenin feshine karar verirse ve alınan karar kesinleşirse alıcının kazanmış olduğu mülkiyet hakkı sona erer. Tapuda alıcı adına yapılmış olan tescil iptal edilir ve borçlu adına tescili sağlanır.
Daha fazla detaylı bilgi almak için icra hukuku sayfasını ziyaret edebilirsiniz.