Mirasçının ileride meydana gelecek olan hakkı nedeniyle beklenen hakkından vazgeçtiğini ifade ettiği sözleşmeye mirastan feragat sözleşmesi denir. TMK’nın 528. maddesinde düzenlenmiş olup ileride meydana gelecek olan mirasçılık, miras sıfatlarından yoksun kalmak için yapılmaktadır.
Bununla beraber bu işlemler ilgili tarafların karşılıklı bir biçimde feragat ettiklerine dair söz vermesi yahut bunu beyaz etmeleriyle yapılmaz. Bunun hukuki açıdan geçerli olabilmesi için mirasçı ile miras bırakılan şahıs arasında yazılı ve resmi bir anlaşma yerine getirilmelidir.
Dolayısıyla bir sözleşme gerçekleştirmek zorunludur. Üzerinde hangi durumlarda geçerli olduğu da yazılmalıdır.
Mirastan feragat sözleşmesi iki farklı türe sahiptir. Bunlar ivazlı ve ivazsız şekilde geçmektedir.
İvazsız yani karşılıksız feragat sözleşmesi, mirasçının henüz miras bırakan kişi hayattayken, herhangi bir anlamda karşılık almaksızın yasal hakkından vazgeçmesini kapsar. İmzalayan kişi miras bırakan taraftan bedel almadan muhtemel ya da müstakbel mirasçılık sıfatından feragat eder. Dolayısıyla miras bırakan vefat ettikten sonra herhangi bir şekilde hak talebinde bulunamaz.
İvazsız olması nedeniyle miras bırakandan gelen bir boş yükümlülüğü bulunmaz. Mirasın paylaşımı ise ilgili şahıs vefat ettikten sonra hak sahibi mirasçılar arasında paylaşılır. Aralarında feragat eden kişi yer almaz.
İvazlı mirastan feragat sözleşmesinde ise bir karşılık bulunmaktadır. Bu mal ya da para şeklindedir. Mirasçılık durumundan vazgeçmesi adına belirli bir miktar alır. Dolayısıyla sözleşmenin yapılmasıyla beraber mirasçıya bedel ödeme borcu yer alır.
Karşılığının alınması suretiyle mirastan feragat edilmesi, mirasçının altsoyunu da bundan etkilemektedir.
Feragat sözleşmesi kişi ile mirasçı sıfatını taşıyan kişiler tarafından yapılmaktadır. Dolayısıyla saklı paylı mirasçısı bulunmayan kişiyi, mirastan mahrum için mirastan feragat sözleşmesine gerek yoktur. Miras bırakan durumu tek taraflı şekilde de gerçekleştirebilmektedir.
Türk Medeni Kanunu kapsamında saklı paylı kişiler anne ve baba, eş ve altsoy şeklindedir. BU nedenle feragat sözleşmesinde asıl önemli kişiler de bu şekildedir.
Bir tür miras sözleşmesi olan mirastan feragat kişilerin belirli şartları taşımasını gerektirir. Bunlar maddesel anlamda şu şekildedir;
Ayrıca söz konusu sözleşme resmi vasiyetname şeklinde hazırlanmalıdır. Bu nedenle noter huzurunda gerçekleştirilir. Mirasçı ve miras bırakanın da katılım sağlaması gereklidir. Kişiye sıkı bir şekilde bağlı bir hak olduğu için temsilci vasıtasıyla gerçekleştirilemez.
Bu nedenle ilgili şahsın bizatihi kendisi de mutlaka orada yer almalıdır. Aynı şekilde miras bırakan da vekil bulunduramaz.
TMK’nın 528. hükmü kapsamında ivazlı yani karşılıklı mirastan feragat sözleşmesi, aksi bir hüküm bulundurmuyorsa, alt soyu da etkilemektedir. Dolayısıyla haklarından feragat eden bir kişinin çocukları da miras bırakan tarafa mirasçı olamaz. Bununla birlikte taraflar tarafından imzalanan sözleşmede durumun aksi yönünde anlaşma yapılabilir.
Ancak ivazsız feragat sözleşmesinde kişinin feragat etmesi altsoyunu kapamamaktadır. Dolayısıyla alt soy kapsamında olan şahıslar, miras bırakana mirasçı durumunu sürdürür.
Mirastan feragat sözleşmesinde miras bırakan ve feragat eden tarafın dönme hakkı yer almaktadır. Sözleşme gereği sağlararası edimleri isteme hakkına sahip kişi, edimlerin sözleşmeye uyumlu şekilde sağlanmaması yahut güvenceye alınmaması durumunda Borçlar Hukuku Kuralları çerçevesinde sözleşmeden dönebilir.
Aynı zamanda taraflar miras bırakan sağken de aralarında anlaşma yaparak istedikleri zaman dönmeleri mümkündür.
Detaylı bilgi için İzmir miras avukatı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.