3) Devletin yasal mirasçılığı
Türk hukukunda yasal yasal mirasçılık 3 zümre ile sınırlandırılmış yani kişinin 3 zümrede de mirasçısı olmaması durumunda devlet mirasçı olacaktır. Devletin mirasçı olmasının sebebi kişinin malları ortada kalmasın. Kişiden alacaklı olan alacaklıların durumu netleşsin kişinin bir alacağı varsa gitsin devletten istesin diye mirasçısı olmayanın mirasçısı devlet olacaktır. TMK 594’e göre
III. Mirasçıların bilinmemesi
Madde 594- Miras bırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hâkimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilân yapıp hak sahiplerini son ilândan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır.
İlân süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hâkimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras Devlete geçer.
Yani kişinin atanmış veya yasal bir mirasçısı yoksa yetkili sulh hukuk mahkemesi bir yıl içerisinde ilgili kişilerin başvurmasını ister eğer bu süre içerisinde herhangi bir müracaat yapılmaz ve miras bırakanın da yasal mirasçıları tespit edilemezse artık miras devlete kalır. Tabi devletin mirasçılığı diğer mirasçılardan biraz daha farklıdır çünkü diğer miraslarda, mirasçılar miras bırakanın borçlarından dolayı tüm kişisel mal varlıklarıyla sorumlu yani kişiye 10 bin lira miras kalmış olsa bile miras bırakanın 100 bin lira borcu varsa bu paranın hepsinden kendi malvarlığıyla da sorumlu olmakta buna karşılık devletin miras bırakanın borçlarından sorumluluğu sadece kendisine intikal eden miras ile sınırlı olmak kaydıyla bir sorumluluğu söz konusu olur.
4) Sağ kalan eşin mirasçılığı
Sağ kalan eşin mirasçılığı hangi zümrenin mirasçısı olduğu durumuna göre değişmekte, 1. zümre ile mirasçı olması durumunda terekenin ¼ miras hissesine sahip. Geriye kalan ¾ ise geriye kalan miras bırakanın alt soyu ve onlar arasında paylaştırılır.2. zümre ile mirasçı ise miras bırakanın eşi ½ alır geriye kalan ½ ise miras bırakanın 2.zümresinde bulunanlar arasında paylaştırılır. 3.zümre ile olan mirasçılıkta sağ kalan eş ¾ miras hissesi alır geriye kalan ¼ ise miras bırakanın 3. zümrede bulunanlar arasında paylaştırılır ama burada az öncede dediğimiz gibi sağ kalan eş bir sınırlama getirir ve amca, dayı, hala, teyzenin çocuklarına miras geçmiyor sadece büyükanne, büyükbaba ve amca, dayı, hala, teyze ile sınırlı kalıyor eğer bir kimsenin büyükanne, büyükbabası, amca, dayı, teyze, halası yoksa o zaman bütün miras sağ kalan eşe kalıyor. Miras bırakan öldüğü zaman kalan hısımlara göre sağ kalan eşin kimle birlikte mirasçı olacağı belirlenir.
Boşanma ve evliliğin iptalinin eşin mirasçılığına etkisi var mı yok mu? Kişi eğer boşanmışsa artık yasal mirasçı olamayacağı gibi eğer aksi vasiyetname de belirtilmemişse bu eş lehine yapılmış olan vasiyetname de hükümsüz hale gelir. Yani ne yasal mirasçı olur ne de iradi mirasçı olur ancak boşanma davası daha açılmadan devam ederken kişi ölmüşse o zaman burada evlilik boşanmayla değil ölümle sona erdiğinden dolayı ölümle sona ermesinde de mirasçılık gündeme gelir o zaman sağ kalan eş iradi yada yasal mirasçı olur ancak ölenin mirasçıları sağ kalan eşe karşı davayı devam ettirebilirler bu dava sonucunda kişi kusurlu bulunup boşanma olursa artık ne iradi mirasçı olur ne de yasal mirasçı olur.