Aval kambiyo senetlerine özgü şahsi teminattır. Avalist ,‘K borcunu ödemezse bana gel ben senedi ödemeyi taahhüt ediyorum’ diyerek senedin güvenirliğini artırır ve aval veren kendisi borçlu olmamasına, ciro yapmamasına rağmen senedi imzalar. Bir kişinin senedin ödeneceğini ve eğer ödenmezse kendisinin ödeyeceğini taahhüt etmesine aval denmektedir.
Aval verenler MADDE 700- (1) Poliçede bedelin ödenmesi, aval suretiyle tamamen veya kısmen teminat altına alınabilir |
Aval Verebilecek Kişiler
Aval vermek için özel özel bir ehliyet aranmaz sözleşme ile borçlanma ehliyetine sahip olan, senette imzası bulunan kişiler (lehtar, cirantalar) veya senette imzası bulunmayan, herkes aval verebilir.
Aval verenler MADDE 700- (2) Bu teminat, üçüncü bir kişi veya poliçede imzası bulunan bir kişi tarafından da verilebilir |
Lehine Aval Verilebilecek Kişiler
Bono ile borç altına girmiş herkes lehine (keşideci, lehtar, cirantalar, diğer avalistler) lehine aval verilebilir. Aval verilirken kimin lehine verildiği açıkça belirtilmelidir. Aksi takdirde, (bonoda ve çekte keşideci dışındakilerce) senedin ön yüzüne atılmış her imza keşideci lehine verilmiş aval hükmündedir.
Bununla beraber, aval genellikle keşideci lehine verilir.
Şekil MADDE 701- (1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır. (2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. (3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. (4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır. |
aval şerhi sayılır. (ÖSYM bu madde hakkında soru sormayı çok sever)
lehine aval veriyorum’ ‘Ciranta C2’ ye kefilim’ şeklinde açıkça yazılmalıdır.
gelir bu yüzden arka yüze aval verilirken açıkça ’aval içindir’ , ‘teminat içindir’ gibi ifadelerle aval olduğu ve kimin lehine verildiği belirtilmelidir.
Boş Bono Örneği – İkinci İmza – Sermaye Şirketleri – Aval Veren Şirket Temsilcisi
Görüldüğü gibi burada iki ayrı imza yeri var, ikinci imza avalist için ayrılmış.
Uygulama bu iki imza yanlış anlaşılıyor ilk yere imza atan keşideci bilmeden ikinci yere de imza atıyor. İki imza atılma alışkanlığının olması sebebi şu: çok eskiden damga pulu yapıştırılıyor ve pul kaymasın diye üstü imzalanıyordu bu alışkanlık günümüzde de devam ediyor.
Keşideci bir ticaret şirketi ise isim kısmına uzun uzun ticaret unvanını yazmak yerine imza kısmına kaşe basıp kaşenin üzerine imzalar. Örneğin bir limited şirketin temsilcisi kaşe bastı ve üstünü imzaladı, temsilcinin kaşe üzerini imzalaması şirketi temsil yetkisi olduğunu, şirket adına imza attığı ve şirketin bu senetle bağlı olduğu anlamına gelir.
Aynı temsilci kaşe basıp üstünü imzaladığı yerin yanına kaşe basmadan da imza atabilir ve bu imza şirket lehine temsilcinin gerçek kişi olarak aval verdiği anlamına gelir.
Sermaye şirketlerinde şirketin sadece kendi malvarlığı ile sorumlu olması nedeniyle şirkete karşı oluşan güvensizliğin önüne de şirket lehine gerçek kişinin aval verilmesi sayesinde geçilmiş olur.
rızası aranmaz. Yargıtay içtihadı birleştirme kararından önce daireler bu konuda farklı kararlar vermişti.
Yargıtay Başkanlığından: YARGITAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME BÜYÜK GENEL KURULU KARARI ESAS NO: 2017/4 KARAR NO: 2018/5 KARAR TARİHİ: 20.04.2018 ÖZET: Kefalette eşin rızasına ilişkin Türk Borçlar Kanununun 584. maddesindeki düzenlemenin aynı Kanunun 603. maddesi uyannca aval de de uygulanması gerekmemektedir |
Aval | Kefalet |
Tek taraflı yazılı bir beyandır | Sözleşmedir |
Aval mutlaka mutlaka poliçenin üzerine yazılmalıdır. | Asıl borç sözleşmesinden ayrı olarak yapılabileceği gibi asıl borç sözleşmesinin içinde de yapılabilir. |
Asıl borçtan bağımsızdır. Lehine aval verilen bu kişi şekle ilişkin nedenle,senetten anlaşılan def’i borçtan kurtulursa avalist de borçtan kurtulur. Ancak lehine aval verilen kişi şekil dışı bir nedenle ( örneğin: ehliyetsizlik, maddi cebir) borçtan kurtulursa avalist borçtan kurtulmaz. TMK 702/2: Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir. | Asıl borca maddi anlamda bağlı fer’i borçtur |
Senet bedelini ödediğinde lehine aval verdiği kişinin haklarına halef olmaz. Senetten doğan bağımsız bir hak kazanır. | Kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. (TBK 596/1) |
Lehine aval verilen kişiye gidilmeden de direkt avaliste gidilebilir. | Adi kefalette asıl borçluya gidilmeden kefile gidilmez. |
Aval Verenin Sorumluluğunun Kapsamı
aynı şartlar gerçekleşirse sorumlu tutulabilir. Örneğin protesto çekilmeden cirantaya müracaat edilemediğinden, cirantaya aval vermiş avaliste de protesto çekilmeden başvurulamaz.
MADDE 702- (1) Aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. |
Aval Verenin Hakları
ödeme yapınca, lehine aval verdiği kişinin haklarına halef olamamakta, ondan bağımsız bir hak kazanmaktadır.
aval verdiği kişinin müracaat edebileceği üstte yer alan müracaat borçlularına başvurabilir. Örneğin lehtar lehine aval veren avalist senet bedelini ödediğinde lehtara başvurabileceği gibi keşideciye de başvurabilir.
Hükümler MADDE 702- (1) Aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. (2) Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir. (3) Aval veren kişi, poliçe bedelini ödediği takdirde, poliçeden dolayı lehine taahhüt altına girmiş olduğu kişiye ve ona, poliçe gereğince sorumlu olan kişilere karşı poliçeden doğan haklarını iktisap eder. |
başvurulabilir. Ancak avalist senet bedelini ödediğinde kendi üstündeki kişilere rücu edebileceğinden keşideci lehine aval veren avalist asli borçlu değildir.
Asli borçlu olmanın iki şartı vardır: